[speaker]
Makaleyi Sesli Olarak Dinleyebilirsiniz
Sabah yataktan kalkar kalkmaz veya uzun süreli oturmanın ardından ayağa kalkıldığında ayak tabanlarında hissedilen acı ve ayağın üzerine basamama sorunu topuk dikeni olarak adlandırılır. Ayaklardaki bağ ve kas dokularının uzun süreli baskı ve zedelenmeye maruz kalmasına bağlı olarak topuk kemiğinin zarar görmesi ile gelişen topuk dikeni, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bazı durumlarda ayağın üzerine basmayı tamamen engelleyebilen veya ciddi ağrılara yol açabilen bu problemi yaşayan hastalar, mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır.
Topuk Dikeni Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
En temel özelliği sabahları ilk adımlarda hissedilen şiddetli acı olan topuk dikeni; herhangi bir nedenle ayak tabanında yer alan kısa kaslar ile topuk kemiğini birbirine bağlayan fasya adlı liflerin yırtılması ya da kopması sonucunda oluşur. Bu durumda oluşan inflamasyon, zamanla topuk bölgesinde kireçlenmeye benzer sert dokuların birikmesine yol açtığından ayağın üzerine basıldığında batma benzeri bir acıya neden olur. Uzun süre oturduktan veya sabah uyandıktan sonra şiddetli şekilde hissedilen bu ağrılar, bir süre ayakta durma veya yürüme sonucunda azalır. Bunun haricinde tüm bireylerde görülmeyen fakat topuk dikeni belirtileri arasında yer alan diğer sorunlar ise şunlardır:
- Topukta hissedilen kesik kesik, bıçak saplanmasına benzer keskin ağrılar
- Topuklarda şişme ve iltihaplanma
- Topuğun alt kısmında kemik çıkıntısına benzer tümsekler
- Yürümede zorluk çekme ve ayak tabanında hassasiyet
Topuk Dikeni Neden Olur?
Topuk dikeni, bazı durumlarda farklı hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. Artrit, obezite, yürüme bozuklukları, romatizma, plantar fasiit gibi hastalıklar topuk dikenine yol açabilir. Ancak topuk dikeni, ani bir şekilde ortaya çıkmaz ve zaman içerisinde yavaş yavaş oluşur. Belirtilen hastalıkların haricinde topuk dikeni nedenleri arasında şunlar yer alabilir:
- Ayak yapısına uygun olmayan rahatsız ve sert tabanlı ayakkabıların, parmak arası terliklerin kullanımı
- Ayakların uzun süre boyunca zorlanması ve topuk kemiği üzerine aşırı yük binmesi
- Gün içerisinde uzun saatler boyunca ayakta durmak
- Sert yüzeylerde yürümek, koşmak, zıplamak
- Ayak tabanlarına yük veren bazı spor aktiviteleri
- Topukların çarpılması, ayak tabanının üzerine sert bir şekilde düşülmesi gibi travma nedenleri
- İleri yaş
- Aşırı kilo
Topuk Dikeninde Teşhis ve Tedavi Nasıldır?
Topuk dikeni, ayağın radyolojik görüntüleme yöntemleri yardımıyla incelenip değerlendirilmesi sonucunda kolaylıkla teşhis edilebilir. Podo-taping olarak adlandırılan bantlama teknikleri, gece atelleri ve topuk dikeni tabanlığı (ortez) kullanımı gibi girişimsel olmayan tedavi yöntemleri genellikle ilk tedavi seçeneğini oluşturur. Bu yöntemlerden uygun olanların yanı sıra topuk dikeni için oldukça etkili olan bir diğer tedavi yöntemi ise ayak egzersizleridir. Ayak tabanında bulunan kasların uzayıp güçlenmesini sağlayan bazı egzersizler hekimler tarafından önerilebilir. Bu egzersizler düzenli olarak yapıldığında ve ortopedik, rahat tabanlı ayakkabı kullanımına geçildiğinde çoğu topuk dikeni vakasında gerileme görülür. Fakat bu gibi tedavi seçeneklerine yanıt alınamadığı takdirde topuk dikeni ameliyatı gerekebilir. Bu ameliyat, topuğun üst kısmında bulunan kasların ve sinir uçlarının gevşetilmesini sağlar. Yaklaşık altı haftalık bir iyileşme süreci bulunduran cerrahi operasyondan sonra iyileşme süreci boyunca atel kullanımı gerekir ve ayağın üzerine basılmaz. Egzersiz ve fiziksel tedavi ile birlikte hastalar altıncı haftadan sonra yavaş yavaş yürümeye başlar ve sekizinci hafta itibarıyla normal yaşamına dönebilir.
Siz de sabahları ayağa kalktığınız ilk anda topuk ağrısı hissediyorsanız sağlık kuruluşlarına başvurarak muayeneden geçebilir, gerekli görülmesi durumunda tedaviye başlayabilirsiniz.